SU ALTININ GİZLİ KURTARICISI
derin dünya

Su altı, gerek canlı çeşitliliği gerekse yer şekilleri açısından asırlar boyunca hep merak edilmiştir. Bu sebeple insanlar yıllar boyu tüplü veya serbest dalış yaparak su altını görmüş, meraklarını gidermeye ve su altının gizemini çözmeye çalışmışlardır. Aslında denizin altındaki pek çok bölge bir bakıma eskiden su üzerinde bulunan yerlerin zamanla su altında kalmasıyla oluşur. Yani aslında çoğu yapıyı yeryüzünde de görmek mümkün olduğu halde su altının heyecanı çok daha başka olmaya devam ediyor. Örneğin, mağaralar yeryüzünde olduğu kadar su altında da sık sık rastlanan yer şekillerinden. Birçok dalıcı da su altındaki mağaraların yapısını, derinliğini, uzunluğunu ya da nereye çıktığını görmek için dalışlar gerçekleştiriyor.

su altı mağarası

 

Su altı mağaraları için hem tehlikeli hem de kurtarıcı diyebiliriz. Özellikle labirentimsi yapıları bazen yönünü bulup yüzeye çıkmakta dalıcıların işini zorlaştırabiliyor. Ancak öte yandan çoğu mağarada bulunan hava boşlukları herhangi bir tehlike durumunda dalıcıların yardım gelene kadar nefeslenmesine yardımcı olarak onların hayatlarını kurtarabiliyor. Bu hava boşlukları genellikle yüksek nem ve karbondioksit oranına sahip olmalarına rağmen su altında zor durumda kalan bir dalıcıya yardım edebilecek kadar oksijen barındırmaktadır.

Yakın geçmişten bir örneği 15 Nisan 2017’de İspanya’da Xisco Gracia’nın başına gelmiş. Jeoloji öğretmeni olan ve su altı mağaralarını keşfedip haritalayan Gracia bir arkadaşıyla birlikte labirent şeklindeki Sa Piqueta su altı mağarasına dalmıştı. Bir süre su altında ayrı dolaşan ekip tekrar buluştuklarında birtakım sorunlarla da karşılaştılar. Zeminin kumlu yapısı hareketlerinden ötürü havalanarak görüşlerini kısıtlamıştı ve çıkış yolunu bulabilmek için kullanmaları gereken kılavuz ipi de muhtemelen bir kayadan dolayı kopmuştu. Kumların arasında ne kadar arasalar da ipi bulamayan dalıcılar havalarını da bitirmemek adına mağaradaki bir hava boşluğuna geçmeye karar verdiler.

Toni Cirer

Buradan sonra önlerinde tek bir çıkış yolu vardı; biri kalan havayı alarak gidecek ve yeni belirledikleri rotayla dışarı çıkmayı başardıktan sonra yardım çağıracaktı ve diğeri yardımın gelmesini bekleyecekti. Gracia tecrübesinden dolayı hava boşluğunda kalmaya karar verdi ve arkadaşının yardım getirmesini bekledi umutla. Tek şansı yüzeydeki suyun içilebilir olmasıydı. Arkadaşı kurtulmayı hiç başaramayabilirdi. Başarsa bile yardımın ne kadar sürede geleceği belirsizdi. Bu sebeple Gracia pili azalan fenerini sadece çok gerekli olduğu durumda kullanmaya karar verdi ve bir kayanın üstüne çıkıp feneri kapalı bir şekilde beklemeye başladı karanlıkta. Boşlukta bulunan yüksek karbondioksit oranı ve oksijenin azlığı zaman zaman bedeninde sorunlara yol açmış, halüsinasyonlar görmüştü. Gracia ümidini kaybetmek üzereydi ve ölümünü kendi belirlemek istediği için bıçağını yanına almıştı. Bu sırada Gracia suda bir şeyin kendine doğru gelmekte olduğunu fark etti. Hayal mi gerçek mi diye sorguladığı anlarda bir dalgıç su yüzüne çıkmıştı. Kendisinin yeri tespit edilmiş ve yiyecek bırakılmıştı. Daha sonra ekiplere haber vermek üzere dalgıç geri dönmek durumunda kaldı ve Gracia artık hava boşluğundaki sayılı saatlerin geçmesini beklemekteydi. 8 saat süren kurtarma çalışmasının ardından mutlu sona ulaşılmış ve Gracia’nın 60 saatlik su  altındaki macerası bitmişti.

Bunun gibi sık rastlanmayan ama yaşandığında kritik önem taşıyan olaylarda su altındaki hava boşlukları sanıldığından fazla önem taşımaktadır görüldüğü üzere. Mağaradaki hava boşluğu, yaklaşık bir sene önce, düşük oksijen kapasitesine rağmen Gracia’nın hayatta kalmasını sağlamıştır. Bu yüzden sanırım ona su altının gizli kurtarıcısı demek yanlış olmaz.

Kaynakça

Two days in an underwater cave running out of oxygen