Editörün notu: Bir dalıcıda aranan tüm fiziksel yeterliliklere sahip olan bizler, ne kadar şanslı olduğumuzu pek düşünmemişizdir. Dalış yapmak isteyen kimileri, önlerine çıkan aşılması çok zor engellerle uğraşmak durumunda kalıyor. Aramıza bu sene katılan üyelerimizden İrem Eyuboğlu, bizler için bu örneklerden birini, tekerlekli sandalyeye bağlı yaşamak zorunda olmasına aldırmayıp kendi dalış ekipmanını geliştiren Sue Austin’in hikayesini anlattı. Keyifli okumalar!
Renkli ve eğlenceli su altı dünyasının derinliklerine dalmak hepimiz için heyecan verici bir macera ve şanslıyız ki, bunun için önümüzde bir engel yok. Fakat bazı insanlar bizim kadar şanslı değil: Romatizma, skolyoz, ampütasyon gibi rahatsızlıkları olan kişiler için dalış tavsiye edilmiyor -hatta bazı durumlarda yasaklanıyor. Bununla birlikte, dalışın önüne çıkabilecek engellerin istenildiğinde aşılabileceğini kanıtlayan örnekler de yok değil. Sue Austin işte bu örneklerden biri…
İngiliz Sue Austin, kendini multimedya, performans ve donanım kurma sanatçısı olarak tanımlıyor. Kendisi, tekerlekli sandalye ile açık deniz dalışı yaparak cesaretini kanıtlayan ve istenirse imkansızlıkların üstesinden gelinebileceğini herkese gösteren başarılı bir kadın. Yaklaşık 22 yıl önce, sürekli ilerleyen hastalığı sebebiyle tekerlekli sandalyeye bağımlı kaldı Sue Austin; fakat bağımlı kaldığı tekerlekli sandalyeyi dünyaya erişim yolunu değiştiren bir araç olarak kullandı.
“İnsanların bana olan tepkileri değişti,” diyor Sue, “Bana baktıklarında hissettiklerinin kısıtlama, korku ve acıma olduğunu görüyordum.” Tekerlekli sandalye, onu o yapan şeyi değiştirip Sue’ya da kendini insanların onu gördüğü kadın gibi göstermeye başlayınca bundan rahatsız oldu. Kimliğini yeniden oluşturma ve kendi hikayesini yaratma ihtiyacı hissederek çalışmalara başladı. 2009 yılında ‘Traces from a Wheelchair’ projesi ile ilk adımı attı. Tekerleklerle oluşturduğu olağanüstü halkaların sergilenmesi, insanlara yeni bakış açıları kazandırdı. Amacı tam olarak da buydu Sue’nun: İnsanların farklılığın değerini görmesini, dünyaya yeni pencerelerden bakmanın eğlencesini hissetmelerini istiyordu.
Sue, 2005’te dalmaya başladığında, scuba ekipmanlarının hareket alanını aynı tekerlekli sandalye gibi artırdığını gördü. İzleyicilerin scuba’ya ilgisinin tekerlekli sandalye ile yaptığı onca ilginç şeye nazaran daha az olduğunu görünce ikisini birleştirmeyi düşündü. Bu fikrini insanlarla paylaştığında ise, tahmin edebileceğiniz gibi, birçok karşıt görüşle karşılaştı. Mühendisler düşündüğü aletin imkansız olduğunu, tekerlekli sandalyenin su altında kullanmak için yaratılmadığını ve kontrolden çıkacağını söylediler. Buna rağmen Sue yılmadı ve İngiltere Sanat Konseyi’nden (The Arts Council England) aldığı hibe ile su altı tekerlekli sandalyesi yapmayı başardı. Sandalyenin altına koyduğu şeffaf platformlar itici güç görevini gördü ve böylese Sue aşağıda, tam merkezde durduğundan kendine kolayca yön verebildi.
Sue Austin, sakatlık hakkındaki düşüncelerimizi yeniden şekillendirdi. 2012’de İngiltere’deki Kültür Olimpiyatlarına davet edildi ve burası için ‘Finding the Flame’ adlı olağanüstü bir video hazırladı. Tabii ki her başarılı ürün gibi, bu videoyu hazırlamak da kolay olmadı. Videoda görüntüleri yer alan projesi ‘Creating the Spectacle’ için aylarca süren yoğun fiziksel antrenmanların yanında yaratıcı ve teknik bir ekip de canla başla çalıştı. Ortak yapımcı Trish Wheatley’nin kendi blogunda bahsettiği üzere, ekip Austin’in Kızıldeniz’i su altı tekerlekli sandalyesi ile keşfini çekmek için Mısır’a gitti. Su ılık olduğundan Sue günlük bir elbise giydi. Lokasyonun mükemmel su altı dünyası ile büyüleyici bir video ortaya çıktı. Mısır’daki çekimler 6 gün sürdü ve Sue birçok kez yirmişer dakikalık dalışlar yaptı. ‘Creating the Spectacle’ performansı ise 29 Ağustos’ta gerçekleşti. Bir yüzme havuzu okyanus ortamına dönüştürüldü, bazıları engelli olan 23 scuba dalıcısı su altına girdi ve Austin’i canlı izleme fırsatı yakaladılar. Yüzme havuzundaki ve Kızıldeniz’deki çekimler birleştirilerek Austin’in paralimpik meşaleyi tuttuğu ‘Finding the Flame’ videosu hazırlandı.
Son 13 yıldır içinde olduğu bu su altı tekerlekli sandalye macerasının hayatında yaptığı en muhteşem şey olduğunu vurguluyor Sue. Başarısının ilk sebebi olarak tekerlekli sandalyeyi ve onun kendisine getirdiği özgürlüğü gösteriyor. Sanatında, dünyayı tekerlekli sandalye ile keşfederken hissettiği hayranlık duygusunu aktarıyor. Boşlukta 360 derece dönmek, su altında özgür olmak onun için en eğlenceli aktivitelerden biri. Bunu izleyen insanların gözlerinin parlayışlarını ve cesaretlenmelerini görmek çok hoşuna gidiyor. Yeni projesi olan 360 Degrees – A New Angle on Access’i kendi sitesi olan wearefreewheeling.org.uk’den takip edebilirsiniz.
Kaynakça
Sue Austin – Multimedia, performance & installation artist
Deep sea diving … in a wheelchair
See much more of Sue Austin’s incredible wheelchair art
A Specially Adapted Underwater Wheelchair Brings Artist Sue Austin Beneath the Earth’s Surface